‘Koku’ Kategorisi için Arşiv

Koku 16 Şubatta vizyonda

Yayınlandı: Şubat 1, 2007 / Das Parfume, Koku, Tom Tykwer

1985 yılında yayınlanan Patrick Suskind başyapıtı çıkar çıkmaz best seller olmuş,Alman edebiyatının gelmiş geçmiş en iyi romanlarından birir olarak kabul edilmişti.

Sinema dehası Stanley Kubrick’in filmleştirilemez dediği roman Tom Tykwer’in ellerinde hayat buldu sonunda.

Türk basınından övgüler alan film yabancı basında pek beğenilmedi.Özellikle ana karakterin kokulara duyarlı burnunun bolca zoom yapılması yerden yere vuruldu ama yinede oldukça başarılı bir uayrlama olduğu kesin.

İzleyin!
Filmin internet sitesini gezinmeyi unutmayın!
http://www.perfumemovie.com

PATRICK SUSKIND-Koku

Yayınlandı: Ocak 22, 2007 / Das Parfume, Edebiyat, Koku, Patrick Suskind

Alman Edebiyatının ustalarından Suskind’in ayrıksı romanı şu sıralar beyaz perdeyede yansıdı.Film ülkemizde gösterime girmeden okumakta fayda var.

Jean-Baptiste Greneville adlı karakterin yaşam öyküsüne odaklanan romanda doğumundan başlayarak karakterin geçirdiği tüm evreler akıcı bir dille bazende kendine hayran bırakarak okunuyor.Zaten Suskind’in başyapıtı sayılan roman yüzyılın en iyi romanları listesine de girmişti.

Kokusu olmayan bir çocuğun koku arzusuna dayanan romanın konusu kısaca özetlemek gerekirse tüm kokuları ayırtedebilen bir burna sahip doğan ve bu yeteneğini bir parfümcüde çalışarak geliştiren karakterin daha sonra bakire kızların kokularını toplama sürecini anlatıyor.Çekilen filmi Avrupadaki gösterimlerinde pek beğenilmeyen romanı okumanızı tavsiye etmekde hayatımda okuduğum en iyi romanlardan biri için boynumun borcu…

Veeeee sonunda KOKU!

Yayınlandı: Aralık 11, 2006 / Das Parfume, Koku, Kritik, Patrick Suskind, Tom Tykwer

Hayatımda okuduğum en iyi romanlardan biri olan alman yazar Patrick Suskind’in çok satar klasiği koku sonunda beyaz perdede….

Bir katilin hayranlık uyandıracak güzellikteki hayat hikayesi diye özetlenebilecek roman okuyan herkeste aynı etkiyi yaratıyor….


Film aynı etkiyi yapacak mı bekleyip göreceğiz.


Öncelikle belirtilmesi gereken şey karakterin kitaptaki gibi tanıtılamaması…Bu da çok doğal.bir çok nüansın tek tek verilmesi filmin temposu ve uzunluğu düşünülerek dışarda kalmış haliyle.


Yinede kitapta anlatılan fiziki özellikleri tutan bir oyuncu ile bu iş başarılmış.


En çok göze batan ise anlamsız burun yakın planları.Jean-baptiste’in kokuları çok iyi aldığını biliyoruz zaten ama film bu işi biraz abartıyor biraz.Keskin koku alma yeteneği her seferinde hatırlatılmasa da olurdu.Görsel şölen etkisi verecek bir sahne barındırmıyor film.Bunada kalkışmıyor.Zaten böyle olsaydı bir facia ile karşılaşırdık.Fazla macera aramıyor yönetmen direk anlatıyor tüm olayları.


Kitabı okumayan birinin kitaptan ne alacağını merak ediyorum biraz ama yanımda izleyenlerin bazı sahnelere inanmaması,keskin koku alma yeteneğinin yinede başarılı anlatılmadığını gösteriyor olsa gerek.


Kitabı okuyan herkesin özellikle merak ettiği idam sahnesi ile final başarılı.Yani kitabın fanatiklerini üzmeyecek bir uyarlama karşımızdaki.


Bir başyapıt daha beyazperdede darısı “Dalgalar”ın başına…